TÜRKLAM YAŞAM FELSEFESİNİN DOĞUMU

T

Türklam Yaşam Felsefesi ve onun uygulandığı Türklam Yaşam Biçimi zaten doğmuştu. 

Laik Cumhuriyette yeterince yaşayan yurttaşların herhangi birisinin gözleri açılacak, bebeği görecek ve düşünce yapısındaki evrim ise Türklam adına veya bir benzerine er-geç ulaşacaktı. Bu kaçınılmaz olgunluğa şimdilerde erişilmesine karşın bazı evreler geçirmiştir.

Türklam, bir Yaşam Biçimi olarak uzun zamandan beri zaten vardır.

Bu kitap, laik psikolojik ve sosyolojik deneyin tuttuğu ve bunun sonucunda da Türk yaşam biçiminin ortaya çıktığı gerçeğine gözlerinizi açan bir bildirgedir.

Osmanlı Devletinin asırlardır süren kara perdeli, kara çarşaflı yaşamı, İslami Yaşamı, Türkiye Cumhuriyetinde laiklik ilkesi ile birlikte laik yaşam biçimine döndüğü andan itibaren Türklam Yaşam Biçimi de gerçek olarak, eylem olarak doğmuştur.             

Şöyle ki bütün yurttaşlar, artık,  hem Müslüman ve hem de laiktir. Bu bir eylemdir. Oysa önceden hem Müslüman hem de Müslüman idiler. Türk bile değillerdi! Osmanlı Ahalisiydiler.

Yani bir yerde Modern Müslüman olduk denilebilir.

Bir yerde Protestan Müslümanlık yarattık, denebilir.

Bir kişiyi tanımlamak için iki sözcüğe neden gerek duyalım?

Modern Müslüman yerine veya Protestan Müslüman yeni Türklam desek! Üstelik şiirsel bir gidişi var: Türk, Türkçe, Türklam, ne dersiniz? 

Protestan Müslüman yerine sadece Türklam desek!

Gerçekten de modern yaşam Türkiye’de sanıldığından daha yaygın ve derinliği olmasa da biçim olarak benimsenmiş bir olgudur.

Türklam Yaşam Biçimini başlatan Cumhuriyettir ve Atatürk’tür denebilir.

Bu kitap esasında yazılmasından çok daha önceleri gerçekleştirilen ve senelerdir başarı ile uygulanan Atatürk Devrimlerinin yarattığı, doğurduğu, laik yaşam biçimini anlatır ve işte bu nedenle Türklam’ı başlatan Atatürk’tür denebilir. 

Diğer yandan Atatürk’ün Türklam Yaşam Biçimi ile doğrudan hiç bir ilgisi yoktur; Türklam Yaşam Felsefesi ile ilgisi ise sıfırdır.

Ne var ki eğer Atatürk yaşamasa idi, Türkiye Cumhuriyetini kurmasa idi, devrimlerini yapmasa idi, bu olguların getirdiği ortamda olgunlaşan gençlik laikliği benimsemese idi Türklam Yaşam Felsefesi de doğmak için başka bir ülke ve başka bir çağ bekleyecekti…

Ancak Atatürk gelmiş ve yukarıdaki olayları ve daha fazlasını gerçekleştirmiştir ve sonunda da Türklam düşünce biçimine yol açan olaylar başlamıştır. İşte bu bakımdan Türklam’ın kurucusu, onursal başkanı ve dolaylı başlatıcısı Atatürk’tür denebilir ve gerçekten de doğrudur.

Bu kitap, esasında senelerdir başarı ile uygulanan Atatürk Devrimlerinin getirdiği yaşam biçiminin gözlemini yapar da denebilir.  Ayrıca bu yaşam biçiminin felsefesini yapar, adlandırır ve uygulandığı bölümleri sınıflar.

İlaveten nasıl yaşanır önerilerini içerir.

Türklam bir anayasa getirmektedir. Bu bir din anayasası değil yaşam anayasasıdır ama bir kez ben Türklam’ım diyen kişi artık kendi dinini bırakmak ve bu anayasa uymak durumundadır. Bu gerçeği görmesi gerekir.

About the author

Dr. Erdem Alptuna

Erdem Alptuna tıp doktoru ve üniversite doçentidir.
Dr. Alptuna, Atatürk Devrimlerine uyum sağlayarak yaşayan insanların Yaşam Biçimine ve Felsefesini inceledi ve ortaya başka bir yaşam biçimi çıktığını kavradı. Bu yeni yaşam biçimine Türklam adını yakıştırdı. Ayrıca bugüne ve dünyaya daha iyi uyum sağlayacak birkaç yeni kural daha getirdi.
Dr. Erdem Alptuna bu blog’da, bu makaleler ile Türklam Yaşam Felsefesinin kurallarını anlatıyor. Cumhuriyetin kaya gibi sağlam yaşaması için Türk, Türkçe ve Türklam’a gereksinim vardır diyor. Türklam bir din değildir. Ama benzer bir Yaşam Felsefesi ve bu felsefeden doğan bir Yaşam Biçimidir. Dr. Alptuna herkesi makaleleri sürekli okuyarak Türklam’ı öğrenmeye davet eder. Beğenenlerin de kendilerini Türklam’ım adıyla tanımlamasını önerir.
Türkiye, Türk, Türkçe ve Türklam Dr. Alptuna’ya göre Atatürk Devrimlerinin doğal sonucu, Türk Devrimlerinin en son halidir.

Add Comment

Dr. Erdem Alptuna

Erdem Alptuna tıp doktoru ve üniversite doçentidir.
Dr. Alptuna, Atatürk Devrimlerine uyum sağlayarak yaşayan insanların Yaşam Biçimine ve Felsefesini inceledi ve ortaya başka bir yaşam biçimi çıktığını kavradı. Bu yeni yaşam biçimine Türklam adını yakıştırdı. Ayrıca bugüne ve dünyaya daha iyi uyum sağlayacak birkaç yeni kural daha getirdi.
Dr. Erdem Alptuna bu blog’da, bu makaleler ile Türklam Yaşam Felsefesinin kurallarını anlatıyor. Cumhuriyetin kaya gibi sağlam yaşaması için Türk, Türkçe ve Türklam’a gereksinim vardır diyor. Türklam bir din değildir. Ama benzer bir Yaşam Felsefesi ve bu felsefeden doğan bir Yaşam Biçimidir. Dr. Alptuna herkesi makaleleri sürekli okuyarak Türklam’ı öğrenmeye davet eder. Beğenenlerin de kendilerini Türklam’ım adıyla tanımlamasını önerir.
Türkiye, Türk, Türkçe ve Türklam Dr. Alptuna’ya göre Atatürk Devrimlerinin doğal sonucu, Türk Devrimlerinin en son halidir.