Ben Atatürk hayranıyım.
Ancak hayranlığımın beni yanlış yönlendirdiğini de sanmayın.
Ben öyle inanıyorum ki, eğer Atatürk, ikinciliğe soyunan bir insan olsaydı, Osmanlı Devletini devam ettirir, kendisi padişah olurdu.
Fırsat düşkünü olsaydı, halifeliği devam ettirir, kendisi halife olurdu.
Az şeyler mi bunlar? Ayrıca, teklif edilmemiş mi sanıyorsunuz? Edilmiş, edilmiş. Hayır demiş, istememiş.
Benim Atatürk’üm, öyle inanıyorum ki, kesinlikle ikinciliği hedef alan bir kişi değildi. Gerçek büyük adamdı o. Yalansız, dolansız. Büyük ve küçük kandırmacası olmayan. Kanun adamı. Kural adamı.
Benim Atatürk’ümü başka bir kişinin kurduğu devletin altında, ne bileyim Osmanlı’nın 88. Padişahı veya eski bir dinin 122. Halifesi veya 233. Mezhep veya tarikat kurucusu olarak hiç mi hiç düşünemiyorum doğrusu.
Öyle mert ve modern bir adamdı ki!
Benim Atatürk’üm hep birinci olmuştur.
Ulusu içinde hep birinci sırayı istemiştir.
Gerçekçidir, ihtiyatlıdır. Yapabildiğini yapar ama en iyisini yapar ve birinci olur.
Yepyeni bir ülke, yepyeni bir cumhuriyet, yepyeni bir yaşam biçimi, yeni bir dil ve yepyeni bir yaşam felsefesi, isterseniz, ne isterseniz deyin, isterseniz yeni bir din deyin.
Hep birincidir bunlar. Türklam da öyledir.