Akıllılar doğumu görmüşler, reformları izlemişler, isim istiyorlar, isim de vermiyor. Neden? Çok mu ihtiyatlı? Ne bekliyor?
İsim aranır, bulunurdu. Türkiye adı gibi! Türklam adı da bulunabilirdi veya benzeri.
Durum için de yeni bir isim, tartışılır, bulunurdu. Bence Atatürk bunu istemiyor, çünkü bence, yine tekrar ediyorum, bence, Atatürk geçmişi eski hali ile istemiyor da ondan. Bu benim düşüncem, yineliyorum.
Dinde reform yaptım deseydi, bu o kadar büyük bir tuzaktı ki, hemen anlamak olanaksız. Bu tuzağı çok çok iyi görmüş olmalı. Bu tuzaktan kaçmış.
Bakınız reform adını taksa ne olacak!
Bir kere, reform adını taksa, eski ile yeni arasında, bitip tükenmek bilmeyecek bir sürü tartışmalara yol açacak. İç savaş bile çıkabilir.
Ya birileri, bazı kışkırtıcı kişiler çıkıp da, “ din elden gidiyor ey Müslümanlar, ha gayret, “ yaygarasını bir koparsa!
İşler nereye varırdı bir düşünün! Din elden gidiyor, Peygamber hakkı için, Allah Hakkı için, din için, vurun, kırın! Hücum ya Müslümanlar, denseydi ne olabilirdi?
Sonra ikincisi, bir düşünün bakalım! Dinde reform yaptım demiş olsaydı ne olabilirdi acaba? Haydi, bir düşünün. Bu sözün anlamı ne? Ne yapmış olacak? İslam dininde reform! Hımmmn bir düşünelim bakalım. Yani, yeni bir mezhep mi kurmuş olacak? Yoksa yeni bir tarikat mı?
Öyle ya, İslam dini kalır da onun içinde bir reform yaparsanız ne olur? Ya mezhep olur ya da tarikat. Başka ne olurdu ki!