Atatürk, eğer İslam dininde yaptığı değişikliklere reform adını takmıyorsa, demek ki reformu istemiyor ise, peki ne istiyor?
Halk zaten çoğunlukla laik olmuş. Artık bir kadın ile evleniliyor, kadın hakları var. Kadın mirastan pay alıyor. İslam dini en önemli yapısı olan şeriattan yoksun. Kurallarının çok azı, o da göstermelik olarak uygulanır ve İslam dininde gelmiş, geçmiş en büyük reform gerçekleştirilir de neden reform denmez, yani, pardon, neden reform yok, denir?
Neden bir isim takılmaz? Neden reform tanınmaz? Neden var olana yoktur denir?
Bilmem? Siz biliyor musunuz?
Ben hem bilebiliyorum ve hem de bilemiyorum. Kesin değil. Gerçeği hiç bir zaman kesinlikle öğrenemeyeceğiz çünkü daha başka bir atılım gerçekleşmesine zaman kalmadan Atatürk ölüyor. Bu nedenle hiçbirimiz Atatürk’ün gerçek anlamda ne yapmak istediğini bilemeyeceğiz, o kesin. Ancak tahminlerde bulunabiliriz.
Ancak ben, reform istememesini, daha doğrusu devrim niteliğinde reformları gerçekleştirdikten sonra reform sözcüğünü kullanmamasını reform sözcüğü nedeniyle doğabilecek sonuçları ve tartışmaları istememesine bağlıyorum.
Nedenler çok. Bazı nedenleri ortadan kaldırmak için zaman istemesine bağlıyorum ama zamanı yokmuş.
Bu gerçekçi lider, devrim niteliğinde reformlar yaptıktan sonra bir isim takmamış. İsim neden takmıyor?
Halkım, bakınız, devrim niteliğindeki reformlar nedeniyle yaşamınız nasıl da değişti, bakınız nasıl yaşam sürüyorsunuz, neden demiyor?
Halkım, yeni gerçekleri görünüz, adı şudur, neden demiyor?
Halk gerçeği neden görmüyor?
Bebek doğmuş, adı yok!
Olacak şey mi? Adı olmayınca halk doğduğunu anlamıyor ki!