NEDEN SIRPLAR VEYA MACARLAR TÜRKLEŞMEDİ

N

Bu soruyu şu biçime yayabilir miyim? Neden Türklerin imparatorluk esnasında yönettiği Ruslar, Bulgarlar, Romenler, Hırvatlar, Yunanlılar ve daha diğer 25 ulus Türkleşmedi veya bırakın Türkleşmeyi bir kelime bile Türkçeyi neden öğrenmedi?

İngilizlerin ve Fransızların, fethettikleri ülke halklarına dillerini verebildikleri anlaşılıyor. Hem de 50-100 sene gibi kısa bir sürede.  

Peki, 300-600 sene kaldığımız toprakların üzerinde yönettiğimiz insanlara Türkçeyi neden öğretemedik, öğretmedik?

Çünkü Türkçe öğretmek gibi bir arzumuz yoktu ki.

Ne Selçukluların ne Osmanlıların ne de onca Türk krallık ve beyliklerinin aklından bile geçmemiştir Türkçe öğretmek. Neden mi? Hastalanmışlardı da ondan!

Hastalanmıştık. Hastaydılar.

Virüs kapmıştık. Virüs bizi hastalandırmıştı.

Çünkü Türkler virüs portörüdür de ondan dolayıdır desek, iyi anlaşılır mı?

Virüs insanı hastalandırır ama o kadar küçüktür ki kendisi ortada yoktur. Hastalık etkeni kendisini başka insanlara bulaştırır, hastalandırdığı insanı kullanarak.

Virüsü bilmeden taşıyan insanlara tıp dilinde portör denir.

Portörün Türkçesi hamaldır.

İnsan hamal olunca virüs onu öldürmez ama ardıllarını taşıması için kullanır.

Türkler Arapça virüsünü kapmıştı ve Arap Dilini yayıyordu ve adetlerini ve töresini yayma uğraşındaydılar.

Araplar Türkleri hamal yapmıştı. Hem dillerini ve hem de adetlerini yayıyorduk.

Bu nedenle elde ettikleri topraklar üzerinde yaşayan kimseye Türkçe öğretmek akıllarından bile geçmedi zavallı hasta Türklerin.

Araplığı temel alan İslam Dinini yaymakla uğraştılar. O kadar.

Ayni hastalık birkaç yüzyıl sonra onlara dillerini kaybettirdi ve Türkçe gitti yerine Osmanlıca geldi.

Ayni hastalık onlara imparatorluklarını kaybettirdi. Nasıl mı?

Kendilerini İslam gettolarına kapatarak!

Yönettikleri modern dünyayı dışlayarak imparatorluklarını ve Trakya’daki anayurtlarını kaybettiler. Bu konuyu bir sonraki makalemde yazacağım.

Zavallı hamal hastalar!

Eğer iki açıyı yakalarsanız, akıllı yurttaşlarım, anlarsınız ki Türklam tedavi edici reçetedir ve Türklam’a daha sıkı bağlanırsınız ve onu sever ve yüceltir ve yaygınlaştırırsınız.

Türkçenin de Türkiye’nin de kurtuluşu Türklamda yatmaktadır.

Ne Mutlu Türküm Diyene,

Ne Mutlu Türklam’ım Diyebilene.

Kavrayın: Ülkemiz ancak cennet yok edildikten sonra kendine gelebilecektir.

About the author

Dr. Erdem Alptuna

Erdem Alptuna tıp doktoru ve üniversite doçentidir.
Dr. Alptuna, Atatürk Devrimlerine uyum sağlayarak yaşayan insanların Yaşam Biçimine ve Felsefesini inceledi ve ortaya başka bir yaşam biçimi çıktığını kavradı. Bu yeni yaşam biçimine Türklam adını yakıştırdı. Ayrıca bugüne ve dünyaya daha iyi uyum sağlayacak birkaç yeni kural daha getirdi.
Dr. Erdem Alptuna bu blog’da, bu makaleler ile Türklam Yaşam Felsefesinin kurallarını anlatıyor. Cumhuriyetin kaya gibi sağlam yaşaması için Türk, Türkçe ve Türklam’a gereksinim vardır diyor. Türklam bir din değildir. Ama benzer bir Yaşam Felsefesi ve bu felsefeden doğan bir Yaşam Biçimidir. Dr. Alptuna herkesi makaleleri sürekli okuyarak Türklam’ı öğrenmeye davet eder. Beğenenlerin de kendilerini Türklam’ım adıyla tanımlamasını önerir.
Türkiye, Türk, Türkçe ve Türklam Dr. Alptuna’ya göre Atatürk Devrimlerinin doğal sonucu, Türk Devrimlerinin en son halidir.

Add Comment

Dr. Erdem Alptuna

Erdem Alptuna tıp doktoru ve üniversite doçentidir.
Dr. Alptuna, Atatürk Devrimlerine uyum sağlayarak yaşayan insanların Yaşam Biçimine ve Felsefesini inceledi ve ortaya başka bir yaşam biçimi çıktığını kavradı. Bu yeni yaşam biçimine Türklam adını yakıştırdı. Ayrıca bugüne ve dünyaya daha iyi uyum sağlayacak birkaç yeni kural daha getirdi.
Dr. Erdem Alptuna bu blog’da, bu makaleler ile Türklam Yaşam Felsefesinin kurallarını anlatıyor. Cumhuriyetin kaya gibi sağlam yaşaması için Türk, Türkçe ve Türklam’a gereksinim vardır diyor. Türklam bir din değildir. Ama benzer bir Yaşam Felsefesi ve bu felsefeden doğan bir Yaşam Biçimidir. Dr. Alptuna herkesi makaleleri sürekli okuyarak Türklam’ı öğrenmeye davet eder. Beğenenlerin de kendilerini Türklam’ım adıyla tanımlamasını önerir.
Türkiye, Türk, Türkçe ve Türklam Dr. Alptuna’ya göre Atatürk Devrimlerinin doğal sonucu, Türk Devrimlerinin en son halidir.