Size kalmış bir sorundur, kişiseldir. Ömrünüz bitince yaşamınız sonlanacak mı yoksa devam mı edecek? Türklam olunca çocukluğunuzdan itibaren karar vermelisiniz. Ölümünüz bir başlangıç da olabilir, size bağlıdır. O başlangıçtaki yaşamınız geride bıraktıklarınızdır: buluşlarınız, iyilikleriniz, sonuçta kalıcı yapıtlarınızdır. Ne kadar kalıcı değerler yaratabilirseniz adınız o kadar uzun yaşar. Türklam Bireyleri! Yaşamınız boyunca çalışınız, durmadan üretiniz, insanlığın ortak ve evrensel değerlerini içeren kalıcı işler başararak adınızı öyle bırakınız ki ölümden sonra da uzun süre yaşayasınız, inananlarla, sevenlerle, sayanlarla birlikte...
47. RUH
Türklamda ruh diye bir sözcük vardır ama ruh kavramı yoktur. Organik sıvılarınız nedeniyle duyumsayabileceğiniz sezgileriniz çok derin ve çok geniş boyutlara ve hatta beş duyunuzun, altıncı hissinizin ötesine geçebilir. Bu duyulara ve sezgilere değişik adlar verebilirsiniz. Düşüncelerinizi soyut dünyaların erişilmez sanılan sınırlarına taşıyarak yaşamınızı zenginleştirebilir ve renklendirebilirsiniz. Ne var ki organik varlığınız bittiğinde salgılarınız da, duyularınız da biter. Ruh olmayınca, mistik dini dünya da, cin de, büyü de yoktur ve Türklam bütün bu sözcükleri ve kavramları insan düşüncesinin soyut ürünleri olarak eğlence...
46. ÖTEKİ DÜNYA
Ölümden sonraki yaşama, ruhun varlığına, ölümden sonra ruhun cennete veya başka yerlere gidebileceğine inanmak güzel bir öyküdür. Ne var ki Türklamda inanç ile aranızda hiç yalan bulunmamalıdır çünkü inanç içinizdedir ve yalan söylerseniz kendinize yalan söylemiş olursunuz ki bu da kişiliğinizin içinizden ikiye bölünmesi demektir. Sonuçta ayakları yere basmayan, hayal dünyasında yaşayan ruh hastası haline gelebilirsiniz. Bu ise tehlikeli bir durumdur. İnanç sömürgenlerinin tetikçisi ve oyuncağı haline dönüştürebilirsiniz. Türklamda biliniz ki öteki dünya yoktur, öbür dünya yoktur. Türklam ayakları yere basan ciddi, güzel, eğlenceli, bilimli...
22. ADLANDIRMALAR
Sokak, cadde, anıt, kurum, havaalanı, üniversite ve benzeri yapılara verilecek adlar eğer insanlardan seçilecek ise o zaman, ulusun adını bilim, sanat, spor dünyasında yükselterek uluslararası başarı kazananlar, ortak insanlık değerlerini yakalayıp kalıcı işler yapanlar ve vatan kahramanları arasından seçiniz. İsimler sadece Türkiye Cumhuriyeti ile ilgili işler yapanlar arasından seçilmelidir. Türkiye Cumhuriyeti mahkeme kararı ile tutuklanıp hüküm giyenlerin adları hiçbir yapıta verilemez. Türkiye Büyük Millet Meclisi yargıtayda kesinleşmiş mahkeme kararını kaldırmaya yetkili değildir; hiçbir kurum ve kimse değildir. Bir memurun işini...
15. HESAP VERMEK
Türklamda, “ Ben hesabımı Allah’a veririm,” diyen söz ve kavram yoktur. Hesap bu dünyada görülmelidir. Türklamda kişi hesabını adalete, maliyeye, polise veya yargıya, yani sorumlu kurumlara ve kişilere verir. Eğer bir kişi çıkar da ben hesabımı öbür dünyada veririm, Allah’a veririm, peygambere veririm, bundan size ne der ise biliniz ki bu adam sahtecidir, hırsız ve uğursuzdur ve hınzırca dini sözlerle yargıdan kaçmak ve gizlenmek istiyordur. Bu kişilere verilecek ceza böyle değimleri kullandığı için fazlalaştırılmalıdır, diye düşünüyorum. Türklamda hesap bu dünyada görülür çünkü başka dünya yoktur. Biz çocuk muyuz veya aptal mıyız ki böyle...
13. AHİRET
Türklamda ahiret kavramı yoktur. Sözlüğe göre ahiret nedir? Ölümden sonra yeniden canlanarak sonsuza dek yaşanacak yaşama sürecine ahiret yaşamı ve bu yaşamın yaşandığı dünyaya öbür dünya, öteki dünya veya ahiret dünyası denir. Türklamda tek bir dünya vardır ve o da gördüğünüzdür. Sadece bu dünyada, sadece bu dünya içinde, sadece bu dünya için yaşar, sadece bu dünyada hesaplaşırız ve zamanı geldiğinde sadece bu dünyada ölürüz ve bir daha asla canlanmayız. Türklam Yaşam Felsefesini kabullenecekler ölümü de kabullenmelidir. Türklamda ölümden sonra canlanmak yoktur. Ölünce bir daha asla canlanmayız ve asla kendimiz olmayız. Bunu...