CategoryHesap Yaşarken Görülmelidir

SÖYLEŞİ – DEVAM

S

İşte bu ve benzer nedenlerle, ben diyorum ki, devrim niteliğinde reformları yapan Atatürk, Türklam gibi bir adı, o çağda verememiştir çünkü ortam olgun değildi; reform adını kullanamamıştır çünkü o isim bir tuzaktı, reform yok demiştir çünkü devrimlerin halk bilincinde yer alması için zaman gerekirdi.

Ancak öyle inanıyorum ki gittiği yol, isim ne olursa olsun, Türklam gibi bir yoldu.

SÖYLEŞİ – DEVAM

S

Kuran’ın Türkçeleştirilmesi, ezanın Türkçeleştirilmesi reform değil mi? Zaman içine yayılıyor ve Atatürk bunlar için reform adını kullanmıyor.  Dinde reform yapalım diyenlere de karşı çıkıyor. Dinde reform istemiyor anlaşılan. İyi de ne istiyor o zaman? Reform yapmışsın zaten! Adını neden koymuyorsun? Ne bekliyor?  Herhalde niyeti reform değil, diye düşünebilirsiniz de zaten reformları yapmış ve yapıyor.  Atatürk’ün yaptıklarından sonra 1928 de bir de komisyon toplanıyor ve bu komisyon dinde reform yapalım diyor, dinde reformu istiyor. Atatürk reddediyor. Dinde reform olmaz diyor. Acaba niyeti ne? Devrimlerle birlikte giderek...

SÖYLEŞİ – DEVAM

S

Ben Türklamı yazarken, başlangıcında değil ama ortasına doğru, yani başlangıçtan 10 sene falan geçtikten sonra, Atatürk’ün de Türklam biçimi bir düşünce yapısını, yaşam biçimini oluşturduğunu, böyle bir yola gittiğini düşünmeğe başladım. Beni,  Atatürk de Türklama doğru gidiyormuş, diye düşündürten en önemli nokta, devrimlerini, uzun bir zaman birimi içine yaymış olması. Demek ki hepsi birden aklına gelmemiş. Benim de gelmemişti. Devrimlerini aralıklarla, zamana yayarak gerçekleştirmiş olması. Eh, insanın aklına çözüm zamanla geliyor. Ben de öyle yapmadım mı? O Önüne çıkan problemleri teker teker çözmüş.  Ben de yavaş yavaş, ...

60. HESAP KİME VERİLİR

6

Türklamda hesap sadece ve her zaman ulusa verilir, ulusun yasal temsilcisi olan organlarına, Sayıştay gibi, verilir. Her sorumlu, kuruşu kuruşuna hesap vermelidir. Hesap söz konusu ise sorumsuz kişi yaratılamaz. Eğer hesap veremezse en ağır hapis ile cezalandırılmalıdır çünkü hesabını veremediği zaman milletin parasını çalan hırsızdır. Türkiye Büyük Millet Meclisinin büyük oturum salonunda ne yazar?  Egemenlik kayıtsız şartsız kimindir? Ulusundur. O halde ulusa hesap vermekten kimse kaçamaz. Egemenliğin kayıtsız şartsız ulusa ait olduğu Türklamda, hesap da, kitap da ulusa verilir, sadece ulusa. İşte bu nedenle suçun cezasını da ulus...

58. HANGİ KARDEŞLİK

5

Türklam hangi kardeşliği yeğleyecek? Bir din kardeşliği var, bir de kan. Müslümanların ve Hristiyanların, “ din kardeşliği ” önerisi, tasarısı, kanımca,  içi boş gerçeklerden ileriye gitmiyor. Nasrettin Hoca’nın göle yoğurt mayası çalma paralelinde gerçekçiliğe sahip. Her şeyden önce gerçek değil, yani genetik, yani irsi, yani kan bağı söz konusu değil. Sonra, Ermenistan Ermenileri de, Müslüman olabiliyor, Yunanlılar da, Ruslar da, Araplar da. Saydığım bu ulus bireylerinin Türklerin yeminli düşmanları olduğunu Mısır’daki sağır sultan bile işitti, bir Araplaşan Türkler tıkadı kulaklarını. Biraz geriye gidersek, 1915-1919 savaşı esnasında...

41. HUKUK

4

Türklamda yargı tam bağımsızdır, politika ve politikacılarla ilişkisi sıfırdır. Yargıçlardan oluşan bir kurul, savcılardan oluşan başka bir kurul,  terfi, tayin, ödüllendirme ve cezalandırma ve benzer olayları politikacılardan bağımsız yönetir.  Türklamda yargıya politika ve politikacılar en küçük bir biçimde bile karıştırılmaz. Duruşmaları yargıç veya yargıçlar yönetmeli ve karar vermelidir. Avukat ve savcılar, savunma ve iddia makamı eşit koşullarda, eşit yerlerde oturtulmalıdır. Savcılar, Türkiye Barolar Birliğine üye kent barolarına bağlı avukatlar arasından, isteyenler arasından, kent veya kasaba halkı tarafından...

39. VERGİLER

3

Yaşadığınız şu asırda vergilerin yaygınlığı, yüzdeleri, çeşitleri, kimler tarafından nasıl ve hangi koşullarda hesaplanması ve ödenmesi gerektiği ne kadar girift bir bilimdir! Vergi konusunu uzmanlara bırakınız. Türklamda bu konu tamamen maliyeyi ilgilendirir, yaşam biçimi ile ilgisi çok azdır. Türklamda zekat, fitre ve benzeri isimli vergiler, dini yapıları ve adları nedeniyle kullanılmaz. Vergilerimiz batı dünyasındakilerine paralel adlandırılır ki dünyaya uyumumuzun bar parçasını yansıtır. Vergilendirmek sadece devlete özel bir ayrıcalıktır. Devlet içindeki başka hiçbir kuruma, belediye gibi, vergi toplama hakkı verilmemelidir. Toplanan...

24. ANITLAR

2

Türklamda vatanı kurtaran, cumhuriyeti kuran, demokrasiyi kuran, devrim yapan insanlar için ülkenin her yerinde anıtlar ve heykeller inşa ediniz.   Ülkemizde Kemal Atatürk’ün anıtları ve heykelleri vardır ve bunların varlığı çok yerindedir. Çoğaltılmalıdır. Halkımız ulusal bayram günlerinde anıtların veya heykellerin önünde toplanarak Atamıza teşekkürlerini sunmalı ve ne denli yüce yürekli halk olduğumuzu kanıtlamalıdır. Meydanlarımız bu anıtlara göre düzenlenmeli ve ulusal bayramlar ve özel günler bu meydanlarda kutlanmalıdır. Yeni bir çağ var artık; yüz sene öncesinden daha modern ve gelişmiş. Kentlerimiz bu anıtlara göre büyümeli...

21. BASİTLİK VE UYUTMACA YOK

2

Türklam olmak kişinin kendisini yeniden eğitmesiyle olasıdır. Olasıdır ki Türklamların çocukları doğumdan alacaklardır. Ne var ki şimdi, sizlerin Türklamlaşabilmesi ancak kendinizi yok etmeniz ve sonra yeniden inşa etmeniz ile olasıdır.   Eskiye ait içimizde kök salmış, dallanıp budaklanmış bilgiler ve uygulamalar var. Ancak ve ancak bunların ayıklanması, ortadan kaldırılması ve sonradan kendinizi yeniden inşa etmeniz ile Türklam olabilirsiniz. Kolay becerebilecek işlem değildir bunlar. Yani, kısaca, Türklam olmak zordur. Ben becerdim. Size de öneririm. Zaman alır. Sürekli düzeltmeler gerektirir. Sonuç çok sevindiricidir. Deneyin...

15. HESAP VERMEK

1

Türklamda, “ Ben hesabımı Allah’a veririm,” diyen söz ve kavram yoktur. Hesap bu dünyada görülmelidir. Türklamda kişi hesabını adalete, maliyeye, polise veya yargıya, yani sorumlu kurumlara ve kişilere verir. Eğer bir kişi çıkar da ben hesabımı öbür dünyada veririm, Allah’a veririm, peygambere veririm, bundan size ne der ise biliniz ki bu adam sahtecidir, hırsız ve uğursuzdur ve hınzırca dini sözlerle yargıdan kaçmak ve gizlenmek istiyordur. Bu kişilere verilecek ceza böyle değimleri kullandığı için fazlalaştırılmalıdır, diye düşünüyorum. Türklamda hesap bu dünyada görülür çünkü başka dünya yoktur. Biz çocuk muyuz veya aptal mıyız ki böyle...