Bunu görüp de kesin çözüm arayan tek insan bence Atatürk idi ve bence bu büyük adamın düşüncesini kimse anlamadı. Belki anlayan olmuştur sinmiştir. Belki anlayan çıkmıştır, susmuştur. Belki anlayan olmuştur, zamanı gelmedi diye düşünmüştür. Bence şimdi, zamanıdır; hatta biraz da geç bile kaldık diye düşünüyorum.. Düşünce ile ancak düşünce baş edebilir. Bir düşünceyi ancak başka bir düşünce ile yenebilirsiniz, onunla ancak düşünce marifetiyle baş edebilirsiniz. Rahat bırakınız okulları ve kişileri. Düşünceye bakınız düşünceye! İslam dininde reform, sizi, ayni düşüncenin çeşitlemelerine, mezheplere ve tarikatlara götürecek ve sonu gelmez...
SÖYLEŞİ – DEVAM
Yani İslam Dini kalacak ve Mustafa Kemal Atatürk, bu dinin altında, bir, ne kuracak, tarikat mı, mezhep mi, ne? Yani Atatürk İslam dininde bir mezhep kurucusu olacak, öyle mi? Biraz daha şakacı yaklaşım takınalım. Tarikatın adı ne olacaktı, bir bakalım, arayalım da bulalım? Laiklam mı? Güzel isim değil mi? Mezhebin adı ne olacaktı? Yine düşünelim, arıyoruz, eveeeet ve buluyoruz? İmam Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinin Atatürki Mezhebi. İyi mi? Ben bunlara gülüp de geçerim. Ama Atatürk zamanındaki akıllılar herhalde bunu görmemiş olacaklar ki gülüp de geçmemişler ve reformların tanınmasını istemişler. Anlaşılan reform...
SÖYLEŞİ
Değerli okuyucular, sevgili düşünürler, işte böylece Türklamı bitirdik. Evet, sizlere Türklam adıyla anlatabileceklerim bitti. Okudunuz ve düşündünüz. Türklamı bütün yüreğimle ve ciddiyetimle yazdım. Süresi Söyleşi’ye kadar 18 yıldır. Epeyce uğraşmışım değil mi? Az süre değil, tam 18 sene.. Bir de yazar olarak, okuyucu ve düşünür ile biraz daha az resmi, biraz daha az ciddi, biraz da dertleşme havasında bir son söz yazıp içimi dökmek istedim. Adını da söyleşi koydum. Söyleşi tam bir SONSÖZ. Söyleşi sanıyorum 20 sahife kadar yer alıyor. Ben tamamını bir kerede yayınlamayacağım. Sayfalara bölerek bir iki hafta içinde...
KENDİNİZİ DİZGİNLEYİN
Geçen makalenin sonunda, kolay gelsin, başlayın dendi. Ancak yaşamımız kendi elimizde artık diye de vurup kırmağa başlamayın lütfen. Ilımlılık kolay elde edilen ve çabuk gelen bir beceri değildir. Bu nedenle, kendinizi dizginleyin, aşağıda sayılanları akılda tutun ve uygulayın. Bunlarsız da Türklam olunmaz. Türklam bireyleri, yaptıklarınızdan ve başarılarınızdan gurur duyun ancak bu gururu başkalarını incitecek ve zarar verecek biçimde belli etmeyin, hissettirmeyin. Türklam bireyleri, açgözlü olmayın. Hepiniz ayni gemidesiniz, başkasından çaldıklarınız geminin fakirleşmesine yol açabilir. Gemi batarsa hepiniz batarsınız. Hırsızlık ve...
59. ATATÜRK GERÇEĞİNİ ÖĞRETİNİZ
Türkiye Cumhuriyetini dış ve iç düşmanlara karşı savaşarak kuran büyük insan Gazi Mustafa Kemal Paşa’dır. Soyadı yasasını getirdikten sonra adını Türkiye Büyük Millet Meclisinin verdiği Atatürk soyadı ile birlikte Kemal Atatürk olarak kullanmıştır. Tarihin gördüğü en sıra dışı ve dahi ve üstün insanlardan birisidir. Türkiye Cumhuriyetinde ne var ise onun sayesinde başlamıştır ve onun sayesinde sürmektedir. Atatürk’ün heykellerine saldıranlar, sanırım heykellere put diye saldırmıyorlar çünkü ülkemizde sadece Atatürk heykelleri yok. Atatürk’e düşmanlıklarını göstermenin bir türüdür bu eylemler. Başka eylem ve söylemleri de var. Ama insan...
54. DÜNYAYA NEDEN GELDİK
Sevgili İnsanlar: Sizler aklınız erdiğinden beri hep ayni soruyu sormaz mısınız? Neden yaşıyorum? Neden dünyaya geldim? Burada ne yapıyorum? Yaşamın, yaşamımın gayesi nedir? Öyle ya, ölüp gidiyor insan. Gözünüzden uzaklaşıyor, kulaklarınız sesini işitmiyor. Ya dünyada kazandıkları? Bunca çalışıp, didinmenin ve kazanmanın ne haksız sonucu bu kefen! Üstelik ister altından olsun ister bezden! Soruların yanıtını Türklam vermektedir sizlere. Ancak soruyu da doğru sormanız gerekir. Soru, “ Biz insanlar,” diye başlamalı çünkü sadece siz yoksunuz ki! Birey olarak tek başınıza üreyemezsiniz bile! Bir noktasınız sizler tek başınıza, ağırlığı hiç olan...