CategoryAtatürk Dinde Reform Sözcüğünü İstemedi

SÖYLEŞİ – DEVAM

S

Ben Atatürk hayranıyım. Ancak hayranlığımın beni yanlış yönlendirdiğini de sanmayın. Ben öyle inanıyorum ki, eğer Atatürk,  ikinciliğe soyunan bir insan olsaydı, Osmanlı Devletini devam ettirir, kendisi padişah olurdu.  Fırsat düşkünü olsaydı, halifeliği devam ettirir, kendisi halife olurdu. Az şeyler mi bunlar? Ayrıca, teklif edilmemiş mi sanıyorsunuz? Edilmiş, edilmiş. Hayır demiş, istememiş. Benim Atatürk’üm, öyle inanıyorum ki, kesinlikle ikinciliği hedef alan bir kişi değildi. Gerçek büyük adamdı o. Yalansız, dolansız. Büyük ve küçük kandırmacası olmayan. Kanun adamı. Kural adamı. Benim Atatürk’ümü başka bir kişinin kurduğu...

SÖYLEŞİ – DEVAM

S

İşte bu ve benzer nedenlerle, ben diyorum ki, devrim niteliğinde reformları yapan Atatürk, Türklam gibi bir adı, o çağda verememiştir çünkü ortam olgun değildi; reform adını kullanamamıştır çünkü o isim bir tuzaktı, reform yok demiştir çünkü devrimlerin halk bilincinde yer alması için zaman gerekirdi.

Ancak öyle inanıyorum ki gittiği yol, isim ne olursa olsun, Türklam gibi bir yoldu.

SÖYLEŞİ – DEVAM

S

Yani İslam Dini kalacak ve Mustafa Kemal Atatürk, bu dinin altında, bir,  ne kuracak, tarikat mı, mezhep mi, ne? Yani Atatürk İslam dininde bir mezhep kurucusu olacak, öyle mi? Biraz daha şakacı yaklaşım takınalım. Tarikatın adı ne olacaktı, bir bakalım, arayalım da bulalım? Laiklam mı? Güzel isim değil mi? Mezhebin adı ne olacaktı? Yine düşünelim, arıyoruz,  eveeeet ve buluyoruz? İmam Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinin Atatürki Mezhebi. İyi mi? Ben bunlara gülüp de geçerim. Ama Atatürk zamanındaki akıllılar herhalde bunu görmemiş olacaklar ki gülüp de geçmemişler ve reformların tanınmasını istemişler.  Anlaşılan reform...

SÖYLEŞİ – DEVAM

S

Akıllılar doğumu görmüşler, reformları izlemişler, isim istiyorlar, isim de vermiyor. Neden? Çok mu ihtiyatlı? Ne bekliyor? İsim aranır, bulunurdu. Türkiye adı gibi! Türklam adı da bulunabilirdi veya benzeri. Durum için de yeni bir isim, tartışılır, bulunurdu. Bence Atatürk bunu istemiyor, çünkü bence, yine tekrar ediyorum, bence, Atatürk geçmişi eski hali ile istemiyor da ondan. Bu benim düşüncem, yineliyorum. Dinde reform yaptım deseydi, bu o kadar büyük bir tuzaktı ki, hemen anlamak olanaksız. Bu tuzağı çok çok iyi görmüş olmalı. Bu tuzaktan kaçmış. Bakınız reform adını taksa ne olacak! Bir kere, reform adını taksa, eski ile yeni...

SÖYLEŞİ – DEVAM

S

Atatürk, eğer İslam dininde yaptığı değişikliklere reform adını takmıyorsa, demek ki reformu istemiyor ise, peki ne istiyor? Halk zaten çoğunlukla laik olmuş. Artık bir kadın ile evleniliyor, kadın hakları var. Kadın mirastan pay alıyor. İslam dini en önemli yapısı olan şeriattan yoksun. Kurallarının çok azı, o da göstermelik olarak uygulanır ve İslam dininde gelmiş,  geçmiş en büyük reform gerçekleştirilir de neden reform denmez, yani, pardon, neden reform yok, denir? Neden bir isim takılmaz? Neden reform tanınmaz? Neden var olana yoktur denir? Bilmem? Siz biliyor musunuz? Ben hem bilebiliyorum ve hem de bilemiyorum. Kesin değil...