BÜYÜK KANDIRIŞ

B

Bu konuyu daha önce anlattım. Ne var ki önemine binaen birkaç kez daha değineceğim.

Büyük Aldanış kısaca, yeni bir dine giriyorum diye işe başlayıp, dini öğrenirken, öğrenirken, öğrenirken, öğrenirken, öğrenirken, giderek ulusal kimliğini yitirme ve ana dilinden vaz geçme yanlışıdır, aldanışıdır.

Birileri sizi fena kandırmış.

Sizi muazzam bir yanlışa sevk etmiş.

Bu kandırmanın metodunu ileride anlatacağım. Şu anda sadece yanlışı görün, yeter.

Büyük Yanlış Suriye Milletinin bir bireyi iken İslam Dinini kabul edince,  iyice öğrenip uygulayacağım diye gayret ederken, bin sene sonra kendi ardıllarını Arap Milletinin bir bireyi bulmasıdır. Atası gelse torunlarını tanıyamaz.

Büyük Aldanış Firavunların Mısır Ulusundan iken, İslam Dinini kabul edince, ardılların, bin sene sonra kendisini Büyük Arap Ulusunun bir parçası bulmalarıdır.

İslam Dinine giren Türkler, Türkçe kadar kendilerine de yabancılaştılar. Türk adetlerini terk ettiler, Türk törelerini unutup özellikle son birkaç yüzyılda Arap töreleri aldılar. Çünkü Araplaşma çok çekici ve güzel ve mecburi gösterildi.   

Şimdi sizlere iki tane çok ilginç ve önemli soru soracağım.

1.Başlangıçta Arap değilken İslam Dinini kabul ettiği için giderek Araplaşan ve sonra başlangıçtaki, kişi ve ulus adlarını yitiren insan toplulukları ve uluslar var mıdır?

Yanıt: Evet var. Arap değilken Araplaşan çok sayıda ulus ve devlet var.

2.İslam Dinine girmeden Araplaşan insanlar ve uluslar var mı?

Yanıt: Hayır yok.

İşte, sizlere, yanıtlamanız gerekmeyen iki soru. Yanıtı ben verdim ama siz de düşünün. Ana dilini ve milliyetini yitirmek şerefsizliğini size yutturmuşlar. Kızmadınız mı? Öfkelenmediniz mi?

Düşünün.

Aa, aklıma çok önemli soru daha geldi. Lütfen bu defa siz yanıtlayın.

3. Türkler en az 600 sene Arapları yönetti. Nasıl oldu da hiçbir Arap Türkçe öğrenmezken Türkler Arapça öğrendi?

Yönetilen yönetene tabi olmaz mı?

Afrika’ya bakın! Otuz kadar ülkenin ikinci resmi dili İngilizce. Yönetici kendi dilini vermiş.

Otuz kadar ülkenin ikinci dili Fransızca. Yöneten kendi dilini öğretmiş.

Yani yöneticinin dili öğrenilir. Kanıtlar böyle.

Eh Türkler Arapça öğrendiyse hatta birçoğu Türküm diyemeyecek kadar Araplaştıysa, o halde Türkleri Araplar mı yönetti? Kanıta bakarsak evet! Türkler hayal görmüşler demek, uyumuşlar demek, uyutulmuşlar demek!

Nasıl olmuş bu iş? Ne garip bir iş bu?

Bir anafora girmişsiniz, din adı altında, çıktığınızda bakmışsınız ne diliniz kalmış ne milliyetiniz.

Yanıt gözler önünde. Haydi yanıtlayın!

İçinizi acıtacak ama aldanmışım diyecek kadar alçak gönüllü iseniz o zaman aslınıza geri dönmek ister misiniz?

Öfkelenmez misiniz? Kızmaz mısınız? Öç almak istemez misiniz?

Ve yanıtın sonunda eğer,

Eğer Türk’seniz, Türk kalmak istiyorsanız Türklam’ı öğrenmek ister misiniz?

About the author

Dr. Erdem Alptuna

Erdem Alptuna tıp doktoru ve üniversite doçentidir.
Dr. Alptuna, Atatürk Devrimlerine uyum sağlayarak yaşayan insanların Yaşam Biçimine ve Felsefesini inceledi ve ortaya başka bir yaşam biçimi çıktığını kavradı. Bu yeni yaşam biçimine Türklam adını yakıştırdı. Ayrıca bugüne ve dünyaya daha iyi uyum sağlayacak birkaç yeni kural daha getirdi.
Dr. Erdem Alptuna bu blog’da, bu makaleler ile Türklam Yaşam Felsefesinin kurallarını anlatıyor. Cumhuriyetin kaya gibi sağlam yaşaması için Türk, Türkçe ve Türklam’a gereksinim vardır diyor. Türklam bir din değildir. Ama benzer bir Yaşam Felsefesi ve bu felsefeden doğan bir Yaşam Biçimidir. Dr. Alptuna herkesi makaleleri sürekli okuyarak Türklam’ı öğrenmeye davet eder. Beğenenlerin de kendilerini Türklam’ım adıyla tanımlamasını önerir.
Türkiye, Türk, Türkçe ve Türklam Dr. Alptuna’ya göre Atatürk Devrimlerinin doğal sonucu, Türk Devrimlerinin en son halidir.

Add Comment

Dr. Erdem Alptuna

Erdem Alptuna tıp doktoru ve üniversite doçentidir.
Dr. Alptuna, Atatürk Devrimlerine uyum sağlayarak yaşayan insanların Yaşam Biçimine ve Felsefesini inceledi ve ortaya başka bir yaşam biçimi çıktığını kavradı. Bu yeni yaşam biçimine Türklam adını yakıştırdı. Ayrıca bugüne ve dünyaya daha iyi uyum sağlayacak birkaç yeni kural daha getirdi.
Dr. Erdem Alptuna bu blog’da, bu makaleler ile Türklam Yaşam Felsefesinin kurallarını anlatıyor. Cumhuriyetin kaya gibi sağlam yaşaması için Türk, Türkçe ve Türklam’a gereksinim vardır diyor. Türklam bir din değildir. Ama benzer bir Yaşam Felsefesi ve bu felsefeden doğan bir Yaşam Biçimidir. Dr. Alptuna herkesi makaleleri sürekli okuyarak Türklam’ı öğrenmeye davet eder. Beğenenlerin de kendilerini Türklam’ım adıyla tanımlamasını önerir.
Türkiye, Türk, Türkçe ve Türklam Dr. Alptuna’ya göre Atatürk Devrimlerinin doğal sonucu, Türk Devrimlerinin en son halidir.