Tek dil de denebilir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi dili Türkçedir.
Türklamda da böyledir ve böyle kalacaktır.
Türklamda ülkede tek dil konuşulacaktır ve o da Türkçedir.
Dualar da, selamlamalar da, isimler de Türkçe yapılacaktır.
Dil yaşayan bir canlıdır. Doğar, gelişir, serpilir, büyür, değişir, bazen ölür. Türkçe de canlıdır, bizler gibi. Bu canlıyı sevmeniz, korumanız, büyütmeniz, yaygınlaştırmanız, geliştirmeniz, çağdaşlaştırmanız ve saygı göstermeniz Türklam Yaşam Felsefesinin en saf dileğidir.
Türkçe doğduğundan beri değişik uygarlıklar ile birlikte yaşadı. Cumhuriyetimizdeki Türk Ulusu, tarihteki diğer gelip-geçmiş uluslarla kıyaslandığında genç bir ulustur. Oysa Türkçe, bugün konuşulan canlı dillerle kıyas edilir ise yaşlı bir dildir. Yaşamında epey görüp geçirmiştir. Başına gelmedik şey kalmamıştır. Birçok akrabası vardır. Dolayısıyla Türkçe denilince veya en azında Türk Dilleri adı kullanılınca tek bir dil anlaşılmayabilir.
İşte Türklam’ın en önemli, uzun vadeli hedefi, bu dilin, Anadolu’daki Türkçe’nin, Türkiye Cumhuriyetinin dilinin, Cumhuriyetin bütün yurttaşlarınca sayılarak ve sevilerek kullanılan ortak dil olmasıdır.
Atatürk’ün yerleştirdiği Anadolu Türkçesi harika bir dildir. Matematikseldir, insanın bütün hislerinin ve yarattığı teknolojinin her şeyini tamamen ve eksiksiz yazabilir ve konuşabilir.
Türklam’ın hedefi, Türkçe’nin, Cumhuriyetin sevilen, saygı duyulan ve kullanılan ortak dili olmasıdır.
Bu nedenle, Türkçeyi çağdaşlaştırma uğraşında, ileride, gereksinim duyulan yeni sözcük arandığında, ilk kez, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının Türkçeden farklı dillerine bakılacak ve onların sözcüğü var ise alınacak, bulunamaz ise ancak o zaman yeğenlerin Türkçe sözcük hazinesine başvurulacaktır.
Sözü edilenlerden başka dillerden Türkçeye sızma yaşamın doğal akışı içinde kararlaştırılacaktır. Örneğin televizyon sözcüğü kabul görmüştür ama bilgisayar Türkçedir.
Lütfen ülkedeki bütün tabelaları sadece Türkçe yazalım, Türkçe adlandıralım. Onur meselesidir. İnsanın dili belden aşağısından daha önemli onurudur.
Yine lütfen sözcüklerdeki şapkaları kaldıralım. Sözcük şapkasız da doğru okunabilir.
Yine lütfen, isimlerdeki üst virgülleri kaldıralım. Üst virgül konuşmadaki akıcılığa zarar veriyor.
Türklam, asırlara yayılacak kadar uzun sürecek bu uğraşlar esnasında geçmiş nesiller ile bağlantınızın kopmayacağını düşünmektedir. Geçmişte yaşamış yazarlarınızın eserlerini her zaman çağdaş Türkçeye çevirebilirsiniz.
Önemli olan özdür. Özü yakaladıktan sonra problem kalmaz. Yazar Türk olunca, bazı sözcüklerin değişmesi katlanılması gereken acıdır, alınması gereken derstir.
Türklam’ın hiç aklının almadığı ve almayacağı ve affedemeyeceği olgu, Cumhuriyet toprakları üzerinde Türkçeden farklı bir dille eğitim yapılması ve tapınma için Türkçeden farklı bir dilin kullanılmasıdır.
Kendi Türklam’larını bulan diğer ezilmiş ve sömürülmüş uluslar da, Türkçe başlığı altındaki önerileri kendilerine uyacak şekilde uygulamalıdırlar.