Arapların Türkleri sevmediğini, çağdışı bırakılmalarının nedenini Türk yöneticilere bağladıklarını işitirdim. Çünkü bugünkü Arap Devletlerini en az 600 yıl Türkler yönetmiş. Acaba dedikleri doğru mu? Bakalım…
Osmanlı devleti dağıldıktan sonra yerine kurulan devletlerin çağdaşlık ve uygarlık durumuna 21. yüzyıl gözlüğüyle ile bir göz atalım.
Eğer bu ulusları çağdışı ve uygarlık dışı bırakan etken Türklük olsaydı Osmanlı Devleti dağıldıktan sonra yerine kurulan 25 adet devletin hepsi ayni özellikleri taşırdı. Değil mi?
Oysa bulgular dehşetengiz farklı bir gerçeğe işaret etmektedir. O nedir?
Örnek olarak, basitçe, Yunanistan ve Irak halklarını mukayese edelim.
Yunanistan çağdaş ve uygar iken Irak değildir.
O halde eksiklik Türklükten gelmemektedir.
Eğer çağdışı ve uygarlık dışı bırakan etken Türklük olsa idi Yunanistan da Bulgaristan da Romanya da Irak gibi Suriye gibi olurlardı.
Oysa bugün Türkiye Türklerini bile çağdışı ve uygarlık dışı bırakmaya sürüklemek isteyen, içten saldırıda bulunan başka bir etken, diğer bir değimle Araplaşma ve Arapça dersek, durum anlaşılır mı, anlaşılmaz mı?
Basit bir gözlem ile Arapça öğreten İslam ülkeleri geridir, çağdışıdır.
Müslüman ülkelerin vatandaşları çağdaş ve uygar dünyada yaşamak için Hıristiyan ülkelere ve Laik Türkiye’ye kaçmaktadırlar.
O halde gericilik ve çağdışılığı yapan etken Arapça öğreten, Arap alışkanlıkları getiren İslam Dinidir diyebilecek cesareti ve doğruluğu göstermeliyiz.
Hatalı davranış Türklerden ve Türklükten gelmemektedir. Kendimizi aklamalıyız.
Hristiyanlık, bu durumda Yunanlıları gericilikten ve çağdışılıktan korumuş denebilir.
İslamiyet, bu durumda Iraklıları geri ve çağdışı bırakan etkendir denebilir.
O halde Irak’ı, Suudi Arabistan’ı, Suriye’yi ve benzer ülkeleri çağdışı ve uygarlık dışı bırakan etken Türklük değildir.
O halde problem ne Türklükte, ne de Türkçededir.