Türkiye Cumhuriyetini dış ve iç düşmanlara karşı savaşarak kuran büyük insan Gazi Mustafa Kemal Paşa’dır. Soyadı yasasını getirdikten sonra adını Türkiye Büyük Millet Meclisinin verdiği Atatürk soyadı ile birlikte Kemal Atatürk olarak kullanmıştır. Tarihin gördüğü en sıra dışı ve dahi ve üstün insanlardan birisidir. Türkiye Cumhuriyetinde ne var ise onun sayesinde başlamıştır ve onun sayesinde sürmektedir.
Atatürk’ün heykellerine saldıranlar, sanırım heykellere put diye saldırmıyorlar çünkü ülkemizde sadece Atatürk heykelleri yok. Atatürk’e düşmanlıklarını göstermenin bir türüdür bu eylemler. Başka eylem ve söylemleri de var.
Ama insan neden ve nasıl kendi babasına düşman olur?
Sanırım Atatürk’ü yalan yanlış öğreten Arap düşünce tarzı ve laiklik düşmanlığıdır. Beraberinde babamız Atatürk düşmanlığını sürükler getirir ki Arapların ve onların safına geçmiş Araplaşan Türklerin istediği budur.
Bu kişiler senelerdir dindar ve dinci Türk Halkına tarihi gerçekleri yalan dolanla doldurarak anlatan ve Atatürk düşmanlığı yaratan ahlaksız ve yalancı bir kesimdir.
Laik kesim bunların yalancılığını, ikiyüzlülüğünü ve kolay satın alınabilir olduklarını iyi bilir; bunlar laiklere diş geçiremezler.
Arap felsefesi parlak Türk uygarlığını istemez.
Türkçe bilen ve Türkçe anlayan Türk halkına bilmediği Arapçadan bazı sözler söyleterek bilgisiz kalmalarına ve düşünmemesini öğretmeye çalışır ki bir hiçten para kazanan liyakatsizlerin elinde oyuncak olsunlar.
Bunlar farklı, ikiyüzlü bir yaşam biçimi sürerler. Bunlar Türkün de Türkçenin de Türklüğünde düşmanıdırlar ve her düşman gibi ülkeden uzaklaştırılmaları ve izlerinin silinmeleri gerekir.
En belirgin dışavurum özellikleri Atatürk saldırılarıdır; ona yöneltilen terbiyesiz ve yalan sözlerdir.
Böyle bir temizlik gerçekleşmeden yaygın bir Türklam oluşmaz.
Temizlik gerçekleştikten sonra gelişen yaygın Türklam ortamında farkları değil artık birliği aramalısınız.
Anadolu ve Trakya Türk birliği ancak bu safraların süpürülüp kubura atılmalarından sonra gerçekleşebilir.
Türk Halkına, Cumhuriyet tarihini ve Atatürk’ü yalan dolanla doldurarak anlatanlar kimlerdir? Organizasyonları ve kumpasları ortaya çıkarılmalı, kişi olarak toplumda teşhir edilmeleri ve Türk vatandaşlığından uzaklaştırılmaları uygun olur.
Bu tür yalan söyleyenlerin adalet tarihinin en ağır cezalarına çarptırılmaları de uygundur çünkü bu yüce insana yönelik yalan normalden ağır bir ceza gerektirir.
Türklam Atatürk ve batı uygarlığı yolunu izler, adaleti bağımsız yargıya bırakır.