45. CENNET CEHENNEM

4

Türklamda cennet ve cehennem önceki öğretilerden farklı kavramlardır.  Bunlar doğada normalde bulunur.

 Doğa zıtlıklarla dolu yaşam sunar insana.  Zenginlik ve fakirlik, akıllılık ve aptallık, iyilik ve kötülük gibi!   Kötülük olmasa iyiliğin değeri anlaşılamazdı; böyledir insan karakteri.   Kötülük olmasaydı iyilik anlaşılamaz, değerlendirilemez, zevk alınamazdı.

Türklamda cennet ve cehennem düşünsel kavramlardır.

Her ikisi de insanın beyninde şekillenir ve yer alır, ne var ki her ikisi de somut olaylar kadar gerçek olabilir ve yaşanabilir. Oysa ikisi de soyuttur. Aynen inanç kavramı gibidirler.

Türklamda cennet ve cehennem insanın yaşamı boyunca vardır, ölünce yok olurlar.

Türklamda ölümden sonra bir kez daha yaşam yoktur ve olmayacaktır düşüncesine kendinizi alıştırınız.

Eğer bir insan doğuştan şanslı ise, iyi olabilir, sağlığını koruyabilir, kendisine yararlı, ailesine yararlı, ulusuna yararlı, dünyasına yararlı ise, eşi ile doygun bir yaşam sürüyorsa, çocukları ile karşılıklı saygı ve sevgi zemini oluşturabilmişse, o zaman rahat eder, mutlu olur, zevk alır, günleri bayram gibidir ya, insan işte cennetini bulmuş demektir, cennettedir.

Bunun tam tersine insan doğuştan şanssız ise, şanssızlığını yenip yenilgiyi yengiye dönüştüremiyorsa, kötülük yapıyor ve kötülük buluyorsa, peşinden güvenlik güçleri koşturuyor ve kaçıp saklanıyorsa, hapse girip kötü bir yaşam yaşıyorsa, benzer durumlar içindeyse,  o kişi cehennemdedir, cehennemi yaşıyordur.

Türklamda cennet ve cehennem yaşarken yaşadıklarınızdır.

Türklamda öldükten sonra ne cennet vardır ve ne de cehennem.

Nasıl ekmek olmayınca ekmek kuyrukları çıkar ortaya ve ekmek bulunmadıkça uzar da uzar, aynen onun gibi yaşamda cennet olmayınca cenneti öbür dünyada arayanların kuyruğu çıkar da çıkar ve cennet bu dünyada bulunmadıkça uzar da uzar.

Cenneti başka dünyaya havale eden din düşüncesinin hamalı olmayı bırakınız.

Var olmayanın peşinden koşarak ve konuşarak kendinizi gülünç duruma düşürmeyiniz ve dünyadaki cenneti bulma çabasından vaz geçmeyiniz.

About the author

Dr. Erdem Alptuna

Erdem Alptuna tıp doktoru ve üniversite doçentidir.
Dr. Alptuna, Atatürk Devrimlerine uyum sağlayarak yaşayan insanların Yaşam Biçimine ve Felsefesini inceledi ve ortaya başka bir yaşam biçimi çıktığını kavradı. Bu yeni yaşam biçimine Türklam adını yakıştırdı. Ayrıca bugüne ve dünyaya daha iyi uyum sağlayacak birkaç yeni kural daha getirdi.
Dr. Erdem Alptuna bu blog’da, bu makaleler ile Türklam Yaşam Felsefesinin kurallarını anlatıyor. Cumhuriyetin kaya gibi sağlam yaşaması için Türk, Türkçe ve Türklam’a gereksinim vardır diyor. Türklam bir din değildir. Ama benzer bir Yaşam Felsefesi ve bu felsefeden doğan bir Yaşam Biçimidir. Dr. Alptuna herkesi makaleleri sürekli okuyarak Türklam’ı öğrenmeye davet eder. Beğenenlerin de kendilerini Türklam’ım adıyla tanımlamasını önerir.
Türkiye, Türk, Türkçe ve Türklam Dr. Alptuna’ya göre Atatürk Devrimlerinin doğal sonucu, Türk Devrimlerinin en son halidir.

Add Comment

Dr. Erdem Alptuna

Erdem Alptuna tıp doktoru ve üniversite doçentidir.
Dr. Alptuna, Atatürk Devrimlerine uyum sağlayarak yaşayan insanların Yaşam Biçimine ve Felsefesini inceledi ve ortaya başka bir yaşam biçimi çıktığını kavradı. Bu yeni yaşam biçimine Türklam adını yakıştırdı. Ayrıca bugüne ve dünyaya daha iyi uyum sağlayacak birkaç yeni kural daha getirdi.
Dr. Erdem Alptuna bu blog’da, bu makaleler ile Türklam Yaşam Felsefesinin kurallarını anlatıyor. Cumhuriyetin kaya gibi sağlam yaşaması için Türk, Türkçe ve Türklam’a gereksinim vardır diyor. Türklam bir din değildir. Ama benzer bir Yaşam Felsefesi ve bu felsefeden doğan bir Yaşam Biçimidir. Dr. Alptuna herkesi makaleleri sürekli okuyarak Türklam’ı öğrenmeye davet eder. Beğenenlerin de kendilerini Türklam’ım adıyla tanımlamasını önerir.
Türkiye, Türk, Türkçe ve Türklam Dr. Alptuna’ya göre Atatürk Devrimlerinin doğal sonucu, Türk Devrimlerinin en son halidir.