2. TAPINMA

2

Türklam, laiklik devriminin yan ürünü olarak küçük bir tapınma değişikliği önerir ki zaten, hemen herkesin bunu yaptığına inanıyorum.

Kişisel Tapınma:

Bir Türklam sabah yatağından kalkmadan veya yatmadan önce düşünür, yani tapınır:

“ Yeni bir gün başlamakta! Bugünün temiz, çalışma dolu, mutlu, bereketli, neşeli, hoşgörülü ve sağlıklı geçmesi için ne yapmam gerekirse yapmalıyım.” gibi.

O gün için var olabilecek diğer istekleri de duaya katarak inancınızın desteğini ve yardımını arayabilirsiniz. Diğer dileklerinizi ekleyebilirsiniz. Bu dua başarılı olmanızı sağlar.

Türklamda isterseniz dua etmeyebilirsiniz.

Gerekirse dua ediniz, gerekmezse etmeyiniz.

Gününüzü çalışarak ve dolu geçiriniz. Kendinize ve insanlığa yararlı işler yapınız.

Geç yattığınızda, hastalandığınızda, gerek duyduğunuz her an, sınav öncesi gibi,  dua edebilir; gündelik veya geleceğe dönük düşüncelerinizi açabilir, yardım, akıl ve kuvvet dileyebilirsiniz, kendinizi hazırlarsınız.

İnanmak inananların yardımcısıdır. Hedef aldığınız her ne ise, onu yeterince ister ve bunun için yeterince çalışır ve uğraşırsanız, kendinize verdiğiniz bu güç ile istediklerinizi elde edebilirsiniz.

Eğer işleriniz ve durumunuz iyi ise, eşinizle, çocuğunuzla ve işinizle mutluysanız, teşekkür için de dua edebilirsiniz; ruhsal yücelme sağlayabilir.

Duaya gerek duymayanlar da anlaşılır, çünkü inanmak zaten sizin içinizdedir, sizi sizden iyi kimse anlayamaz, inanıyorsanız inanırsınız ve bu his size yardımcıdır.

Duayı sanat ile birleştirebilenler ise sanatçı kimlikleriyle inandıkları hislere en yardımcı kişilerdir. Bu durum sanatçıyı yüceltir. Toplumu zenginleştirir. Müzik yapın. Çeşit çeşit müzik yapın. Resim yapın. Çeşit çeşit resim yapın. Tiyatro yazın ve oynayın. Her türden yapın. Sinema filmleri çekin. Öyle filmler yapın ki sinema bittiğinde ruhunuz yükselsin; kendinizi iyi ve güçlü hissedin. En iyisi onlardır. Sergiler, konferanslar, kongreler düzenleyin. Ulusal bayramlarınızı zevk ve coşkuyla kutlayın. Ulusal bayramlarını kutlamayı sanat haline getirin. Hepsi dua sınıfındadır, inandıklarınızı yansıtın.

Bilim yapın. Çok zordur. Bilinmeyeni bulmaya adayın kendinizi. Var olanı da güzelleştirmeye ve mükemmelleştirmeye yöneltin kendinizi. Çok terleyecek ve yorulacaksınız bilim yaparken ve sıkılacaksınız. Ama en büyük armağanlar en sıkı çalışma sonucu elde edilenlerdir.

Hepsi Türklam’a göre duadırlar.

Toplu Tapınma:

Türklamda toplu tapınma yoktur.

Toplu tapınma, toplu işler hatta beş kişilik takım oluşturma bile bir öndere, bir kaptana gerek duyar. Türklam’ın önderi yoktur.  Bu nedenle Türklamda toplu tapınma da olamaz.

Bir milli maçı düşünün. Diyelim ki yüz bin kişi var. Burada da toplu tapınma yoktur ama yüz bin kişinin kendi içlerinden tek başlarına iyi sonuç için dua etmesine sakınca da engel de yoktur. İnsanlar birbirlerinin gözlerine bakar ve anlarlar. Sevinç içinizdedir, gözünüzden okunur.

About the author

Dr. Erdem Alptuna

Erdem Alptuna tıp doktoru ve üniversite doçentidir.
Dr. Alptuna, Atatürk Devrimlerine uyum sağlayarak yaşayan insanların Yaşam Biçimine ve Felsefesini inceledi ve ortaya başka bir yaşam biçimi çıktığını kavradı. Bu yeni yaşam biçimine Türklam adını yakıştırdı. Ayrıca bugüne ve dünyaya daha iyi uyum sağlayacak birkaç yeni kural daha getirdi.
Dr. Erdem Alptuna bu blog’da, bu makaleler ile Türklam Yaşam Felsefesinin kurallarını anlatıyor. Cumhuriyetin kaya gibi sağlam yaşaması için Türk, Türkçe ve Türklam’a gereksinim vardır diyor. Türklam bir din değildir. Ama benzer bir Yaşam Felsefesi ve bu felsefeden doğan bir Yaşam Biçimidir. Dr. Alptuna herkesi makaleleri sürekli okuyarak Türklam’ı öğrenmeye davet eder. Beğenenlerin de kendilerini Türklam’ım adıyla tanımlamasını önerir.
Türkiye, Türk, Türkçe ve Türklam Dr. Alptuna’ya göre Atatürk Devrimlerinin doğal sonucu, Türk Devrimlerinin en son halidir.

Add Comment

Dr. Erdem Alptuna

Erdem Alptuna tıp doktoru ve üniversite doçentidir.
Dr. Alptuna, Atatürk Devrimlerine uyum sağlayarak yaşayan insanların Yaşam Biçimine ve Felsefesini inceledi ve ortaya başka bir yaşam biçimi çıktığını kavradı. Bu yeni yaşam biçimine Türklam adını yakıştırdı. Ayrıca bugüne ve dünyaya daha iyi uyum sağlayacak birkaç yeni kural daha getirdi.
Dr. Erdem Alptuna bu blog’da, bu makaleler ile Türklam Yaşam Felsefesinin kurallarını anlatıyor. Cumhuriyetin kaya gibi sağlam yaşaması için Türk, Türkçe ve Türklam’a gereksinim vardır diyor. Türklam bir din değildir. Ama benzer bir Yaşam Felsefesi ve bu felsefeden doğan bir Yaşam Biçimidir. Dr. Alptuna herkesi makaleleri sürekli okuyarak Türklam’ı öğrenmeye davet eder. Beğenenlerin de kendilerini Türklam’ım adıyla tanımlamasını önerir.
Türkiye, Türk, Türkçe ve Türklam Dr. Alptuna’ya göre Atatürk Devrimlerinin doğal sonucu, Türk Devrimlerinin en son halidir.