İnsanlar evlenir ve yuvar kurarlar.
Eskiden yuvayı dişi kuş yapar denirdi. Bana göre, bu sözün anlamı, işin büyüğünün ( evliliğin sürmesi gayretinin ) hanıma düştüğünü belirtmektir ki ben buna katılmıyorum.
İşler Türklamda her zaman eşit biçimde paylaşılmalıdır.
Gelin Hanım Damat Bey ile birlikte yuva kurar. Bir çekirdek yuva vardır artık.
İki tane de büyük aile yuvası.
Gelin hanım hem kendi annesinin ve babasının ve hem de eşinin anne ve babasının kızları gibi hareket eder ise herkes sevinir.
Aileler büyür, ortaya mutlu, saygılı, geniş büyük aileler çıkar.
Saygı ve sevgi egemense herkes eşittir. Herkes birbirine yardım eder.
Kayın valide ve kayın peder hadlerini bilmelidir. Gelin Hanım kızları gibidir ama kızları değildir. Bu nedenle başka bir hanıma göstermeyi öğrendikleri saygı ve sevgi, gelin hanıma baştan sona gösterilmelidir.
Türklamda çekirdek aile ana aile kadar saygı ve sevgi görmelidir ve yaptıkları işlere karışılmamalıdır. Gelin ister çalışır ister çalışmaz, karar kocası ile kendisinindir. Genç çiftin işlerine karışmayınız.
Gençler hata yapabilir. Yaşlılar da öyle. Hatasız yaşam bulunabilseydi mutsuzluk asla doğmazdı.
Türklam kadının ve erkeğin eşitliğine dayandığından evlilikte de gelin ve damat birbirlerine eşittir, eşit başlarlar ve eşit sürdürürler.
Eşitlik saygılı bağımsızlıktır.