16. GÖMMEK

1

İnsanlar ister istemez şu veya bu nedenle ölüyor. Ölülerimizi gömmemiz gerekiyor. Türklamda nasıl yapacağız?

Her dine inanan insanlar ölülerini kendi dinlerine uygun gömebilirler, bu onların hakkıdır. Türklam onlara karışmaz. Türklam din değildir. Her dine inananlar inançları ile birlikte Türklam olabilirler. Türklam bir yaşam biçimidir;  bu biçim yaşamına dinler tarafından saygı duyulmasını bekler.

Bilindiği gibi Türklamda din adamları yoktur.

Bu nedenle cenaze hastane morguna kaldırılmalı ve toprağa verilinceye kadar orada korunmalıdır.  Morglar cenazeyi soğuk hava içinde koruyacak biçimde inşa edilmelidir.

Ailelere ve yakınlara haber verilmelidir.

Aile ve yakınlar bir araya gelerek, konuşarak, telefonla, ölenin ne zaman toprağa verileceğini kararlaştırmalıdırlar. Ölünün derhal gömülmesi gibi bir acelecilik Türklamda yoktur.

İnsanların işleri var güçleri var. Kimisi yakında, kimisi uzaktadır. Bir günde hatta bir haftada gelinebilecek uzaklıklar var.  Ölümler ailenin ve yakın arkadaşların bir araya gelebildiği nadir anlardandır. Önemli olaydır. Bu nedenle katılmak isteyen olabilir ve uzaklık engel olabilir. Bu nedenle haftalar sonra gömmek için karar alınabilmelidir.

Türklamda sevgili ölülerinizi toprağa verirken tabut kullanınız. Eğer isterlerse kefenle bırakınız. Eğer yakılmak isterlerse yakınız, küllerini isteği üzerine koruyunuz veya dağıtınız.

Öldükten sonra bir daha dünyaya gelmeyeceksiniz. Mezarınızın üzerinde biten bitkilerde bile bulunamayacaksınız.

Yıldızlardan oluştunuz, yıldızlara döneceksiniz. Bu nedenle onurlu ve zevkli bir mezar taşı yeterlidir.

Ölümden sonra et ve kemiğin ne olduğu, nasıl durduğu anlamsız ayrıntıdır.

Mezar başındaki bütün duaları Türkçe okuyunuz. Türklamda yazılı dua yoktur. Ezberlenecek dua yoktur. İsteyen istediği gibi dua etsin.

Ben sizin için bir dua hazırladım. Ölenin en yakını veya onun tayin edeceği kişi bunu okuyabilir. İsterseniz okuyun isterseniz okumayın, o da aileye kalmış karardır.

Aşağıda, söztürklamdaki tek alıntıyı okuyacaksınız.  Bu duanın benzerini dinledim, çok etkilendim. Ben de Türklam için biraz değiştirdim. Diğer Türklam dualarına örnek olabilir mi?

“ Değerli İnancımız,

Yardıma gerek duyduğumuz şu anda, içimizdeki sana yöneliyoruz. Çünkü bize, korkuya kapıldığımızda cesaret, zayıf anlarımızda güç, kederli anlarımızda teselli, üzüntü içindeyken, karanlık gecelerde parlayan ve yol gösteren bir yıldız gibi, ümit veren yalnız sensin ve senin içimizdeki engin gücündür.

Sevgili İnancımız,

Sen,  biz insanlara sıkıntılı anlarda daima yardımcısındır, daima içimizdesin. İşte şimdi, şu anda bizler, sana her zamankinden daha fazla muhtacız. Böyle anlarımızda sonsuz iyiliğine ve koruyuculuğuna sığınabileceğimiz, senden başka güç yoktur.

Sen, yalnız sen, fırtınalı bir denizde tutunabileceğimiz biricik kayasın ve işte şimdi biz sana yöneliyoruz.

Sevgili inancımız, gönlümüz sevgili kardeşimizin ( babamızın veya anamızın ) verdiği üzüntü ile dolu, teselli için yalvarıyoruz.  Yitirdiğimiz kardeşimizi gönlümüze kabul et, huzur içinde olmamızı bize fazla görme.  Bizim onu sevdiğimizi ve daima özlediğimizi unutma ve gerek onu ve gerekse bizleri nimetlerinden yoksun etme.

Bu dünyadaki varlığımızın geçici olmasına karşın, sana olan inancımız ve baş eğişimiz sayesinde yaşamımızdaki mutluluğu ve erdemi bulabileceğimize dair umudumuzun sürekliliğinde, yolumuzu aydınlat.

Bu alçak gönüllü duamızı kabul et. Bugün ve yarınlarda bizleri sürekli teselli et. Bunu senin kutsal ve ebedi şanından saygıyla diliyoruz.”

Bu duayı veya benzerini mezar başındaki topluluğun seçtiği aileden bir kişi yazılıdan veya ezberden okusun, diğerleri dinlesin. İsterseniz okunmasın. İsteyen içinden istediği gibi dua etsin veya konuşsun.

Türklam yasaksız, keyifli, aileye düşkün, ülkeye düşkün yaşam biçimidir. Türklam felsefesi eşitlik, adalet ve kardeşlik önerir. Biçim ise omurgalı özgürlüktür.

About the author

Dr. Erdem Alptuna

Erdem Alptuna tıp doktoru ve üniversite doçentidir.
Dr. Alptuna, Atatürk Devrimlerine uyum sağlayarak yaşayan insanların Yaşam Biçimine ve Felsefesini inceledi ve ortaya başka bir yaşam biçimi çıktığını kavradı. Bu yeni yaşam biçimine Türklam adını yakıştırdı. Ayrıca bugüne ve dünyaya daha iyi uyum sağlayacak birkaç yeni kural daha getirdi.
Dr. Erdem Alptuna bu blog’da, bu makaleler ile Türklam Yaşam Felsefesinin kurallarını anlatıyor. Cumhuriyetin kaya gibi sağlam yaşaması için Türk, Türkçe ve Türklam’a gereksinim vardır diyor. Türklam bir din değildir. Ama benzer bir Yaşam Felsefesi ve bu felsefeden doğan bir Yaşam Biçimidir. Dr. Alptuna herkesi makaleleri sürekli okuyarak Türklam’ı öğrenmeye davet eder. Beğenenlerin de kendilerini Türklam’ım adıyla tanımlamasını önerir.
Türkiye, Türk, Türkçe ve Türklam Dr. Alptuna’ya göre Atatürk Devrimlerinin doğal sonucu, Türk Devrimlerinin en son halidir.

Add Comment

Dr. Erdem Alptuna

Erdem Alptuna tıp doktoru ve üniversite doçentidir.
Dr. Alptuna, Atatürk Devrimlerine uyum sağlayarak yaşayan insanların Yaşam Biçimine ve Felsefesini inceledi ve ortaya başka bir yaşam biçimi çıktığını kavradı. Bu yeni yaşam biçimine Türklam adını yakıştırdı. Ayrıca bugüne ve dünyaya daha iyi uyum sağlayacak birkaç yeni kural daha getirdi.
Dr. Erdem Alptuna bu blog’da, bu makaleler ile Türklam Yaşam Felsefesinin kurallarını anlatıyor. Cumhuriyetin kaya gibi sağlam yaşaması için Türk, Türkçe ve Türklam’a gereksinim vardır diyor. Türklam bir din değildir. Ama benzer bir Yaşam Felsefesi ve bu felsefeden doğan bir Yaşam Biçimidir. Dr. Alptuna herkesi makaleleri sürekli okuyarak Türklam’ı öğrenmeye davet eder. Beğenenlerin de kendilerini Türklam’ım adıyla tanımlamasını önerir.
Türkiye, Türk, Türkçe ve Türklam Dr. Alptuna’ya göre Atatürk Devrimlerinin doğal sonucu, Türk Devrimlerinin en son halidir.